Müşteri Temsilcisi
Tuğba
Müşteri Temsilcisi

Merhaba ben Tuğba. WhatsApp üzerinden bize yazabilirsiniz.

01:42
Whatsapp Destek Hattı
Post

Kardeş Kıskançlığı Hakkında Her Şey

Kardeş Kıskançlığı Hakkında Her Şey

Kıskançlık, insan hangi yaşta olursa olsun en temel ve baş edilmesi en zor duygularından birisidir. Kardeş kıskançlığı hakkında ortaya çıkan sorunları birden fazla çocuğu olan her aile deneyimler. Çünkü hiçbir çocuk anne ve babasının ilgisini, sevgisini, zamanını bir başkası ile paylaşmak istemez.

Özellikle anne, çocuğun dünyasıdır, en değerli varlığıdır. O’nun sevgisini kaybetme korkusu dayanılmaz bir duygudur. O’nu bir başkası ile paylaşacağını; bir diğer ifadeyle annesinin sevgisini kaybedeceğini öğrenmek ya da paylaşıyor olmak çocuk için acı verici bir durumdur.

Bazı çocuklar kardeş istediklerini söylerler. Bu durum, anne ve babaları rahatlatır. Ancak, kardeşin doğması ile sorunlar baş göstermeye başlar. Burada öncelikle, çocukların isteklerinin, değişkenlik gösteren bir doğası olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca, çocuklar kardeş kavramını bilmezler. İşte, kardeş kıskançlığı hakkında her şey.

Kardeş Kıskançlığı Kaç Yaşında Başlar?

2-6 yaş arası dönem kardeş kıskançlığının yoğun bir şekilde yaşandığı dönemdir. Bu yaş aralığında daha çok sezgileriyle ve duygularıyla hareket eden çocuğun, eve gelen bir “kardeşi” algılaması ve hissettiği duyguları yorumlaması zordur. Sezgileriyle bu “rakibi” fark eder ve davranışları da bunun dışa vurumu olarak ortaya çıkar.

Çocuk, 2 yaştan küçük ya da 7 yaştan büyük ise kardeş kıskançlığı çok fazla ön plana geçmez. 2 yaş, sezgisel olarak kıskançlığı duyumsama için çok erken bir yaştır. 7 yaşından itibaren de çocuk artık soyut kavramları anlamlandırmaya başlamıştır. Mantık yürütmede ve sebep-sonuç ilişkilerini değerlendirmede daha iyidir.

Çocuk, annenin hamilelik döneminden itibaren bir şeylerin değiştiği düşüncesine kapılmaya başlar. Annenin, hamilelik dönemini başında yaşamış olduğu bulantılar, ağrılar nedeniyle, hamilelik dönemi sonlarında ağırlaşması sebebiyle çocuğa yöneltilen ilgi azalacak ve “yeni kardeş anneyi üzüyor, onu hastalandırıyor” düşüncesi içerisine girmesine sebep olacaktır.

Hikayeler ile, çocuğun bebekliğine ait resimler ve videolar göstermek ilk adımı atmanızı kolaylaştırır. Bu anlatımların belli aralıklarda yapılması çocuğun içinde bulunduğu durumu somutlaştırarak süreci kolaylaştırılmasını sağlayacaktır.

Her ne kadar bebeğiniz daha fazla ilgi ve bakıma ihtiyaç duyuyorsa da, ilk çocuk her zaman anne ve babasının ilgisine daha yoğun ihtiyaç duyar!

Bazı çocuklar “bebeği sevdik şimdi gitsin artık” diyerek tepki gösterebilir. Bebeğin evde kalıcı olduğunu anladığı andan itibaren kıskançlık belirtileri göstermeye başlarlar.

Kardeş Kıskançlığı Belirtileri

Kardeş kıskançlığı hakkında çocukta ortaya çıkan belirtiler şunlardır:

  • Kendi yemeğini yiyebildiği halde annede yedirmesini isteme,
  • Tuvalet eğitimine tamamlamış olmasına rağmen; alt ıslatma problemlerinin oluşması,
  • Bebeksi konuşmaların, bebeksi davranışların başlaması,
  • Anne ve babadan sık sık kucaklanmak istemesi,
  • Kusma, bulantı, baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar görülmesi.
  • Çocuk farkında olmadan kendini bebeğe benzetmeye çalışır, eğer bebeğe benzer ise anne ve babasının kendisini daha çok seveceğine inanır. Bazı çocuklarda ise; kıskançlık belirtisi gözükmeyebilir, bu çocuklar kıskançlıklarını bastırmaya çalışırlar.

Araştırmalar kardeşler arası yaş farkı ne kadar az olursa kıskançlık düzeyinin o kadar fazla olacağını gösteriyor.

Örneğin; henüz 3 yaşında olan ve hala bakıma ihtiyacı olan bir çocuğun yeni gelen bebeği kabullenmesi ve anneyi paylaşması kolay olmayacaktır.

Bazı durumlarda kardeşler arası yaş farkı büyük olduğunda da problemler ortaya çıkabilmektedir. Yaş farkının fazla olduğu durumlarda; yıllardır süre gelen evdeki tek hakimiyet, tek sevginin paylaşılması kolay olmayacaktır. Kardeşler arasındaki kıskançlığın en büyük belirleyicisi, anne ve babanın çocuklara karşı tutumları olacaktır.

Kardeş Kıskançlığı Nasıl Önlenir?

  • Anne ve babaların mümkün olduğunca çocuklara eşit değil ancak; adil davranmaları gerekmektedir. Eşit davranma beklentisi çocukları olumsuz etkileyebilir.
  • Bebek için seçilen isimde, hazırlanan odada ve eşyalarda çocuğunuzun fikrini alarak aile bütünlüğünü vurgulamanız çocuğunuzun düşüncelerine önem verdiğinizi gösterir ve bu durum çocukta olumlu duyguların kapısını aralar.
  • Kardeşin doğum sonrasında bir süreliğine annenin yatak odasında yatacağını ve sonrasında kendi odasına geçeceğini söyleyin; “Aynen sana yaptığımız gibi” notunu da mutlaka eklemelisiniz.
  • Anne ve babaların çocukları ile geçirdikleri zamanın kalitesini arttırmaları gerekmektedir. Mümkün olduğunca; karşılıklı iletişim halinde olacakları, birbirleri ile etkileşimde bulanacakları ortamlar oluşturmalıdır. Çünkü birbirleri ile etkileşim halinde oldukları ortamlar çocuğa mutluluk verir. Çocukla birlikte faaliyetler yapmak, yemek yapmak gibi etkinliklerde bulunabilir.
  • Anne, baba ve çocuk üçlüsünün içerisine belli aralıklarla bebeğin de dahil edilmesi, çocuk ve bebek arasındaki iletişimi artıracak, sevgi bağının oluşmasını sağlayacaktır.

 

Bu Gönderiyi Paylaş

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir